Tags

,

Londra’da beni benden alan en büyük özellik etnik çeşitliliktir herhalde. Özellikle Doğu Londra’ya geldiğimde “ohh be eve geldik” diyerek derin bir nefes alıyorum ve kendimi Doğu Londra’nın renklerine bırakıyorum. Kadın-erkek insanların kendine has tarzları, sanatsal giyimleri, özenli yapılmış saçları, kısacası Doğu Londra’yı eşsiz kılan en büyük özelliklerinden birisi; renkleri.

Diğer şehirlerde nasıldır bilmiyorum ama Londra’da istediğin her şey olabilirsin, her şeye inanabilirsin, istediğin şekilde yaşayabilirsin. Bu kadar farklı etnik çeşitliliğin bir arada, huzur içinde nasıl yaşayabildiğini benim gibi kendi ülkesinde daha az etnik çeşitliliğe rağmen, iç huzuru sağlayamamış yerlerden gelenler için anlamak çok zor. Ramazan ayını ilk kez yurtdışında geçirmiyorum ama ilk kez müslüman nüfusunun bu kadar fazla olduğu yabancı bir ülkede geçiriyorum ve bu da birçok anlamda gözlem yapmama imkan sağlıyor.

Bir tarafta müslüman nüfusunun ağırlıklı olduğu mahallelerdeki dindar yaşam tarzı, diğer tarafta müslüman olmayanların da aynı mahallede kendi inanışlarına göre benimsedikleri yaşam tarzı. Bunları gördükten sonra geçen yıl Ramazan’da Istanbul’da en sorun yaşamadan, hayatımız tehlikeye girmeden, en iyi nerede bir şeyler yiyip içebiliriz diye geçirdiğimiz kıvranmalar geldi bir anda aklıma. Londra’da azıcık bir güneşi bile ziyan etmeyen insanlar kendini özgürce sokaklara atabiliyorken, biz de kendimizi AVM’lerdeki restaurantlarda saklıyorduk. Doğal anlamda belki en güzel coğrafyalardan birisine sahip olmamıza rağmen, elbirliğiyle coğrafyamızı kaos ortamına dönüştürmeyi başardık.

Bir tarafta Londra’nın verdiği özgür ve huzurlu ortamın tek bir saniyesini bile boşa geçirmeden tadını çıkarırken, bir tarafta da neden biz de bu ortamı kuramıyoruz diye sorgulamaktan insan kendini alamıyor.

Video’da White Chapel’de iftariyelik Bangladeş yemekleri satan bir restauranta uğruyoruz. Kadın-erkek, müslüman olan, olmayan herkes yemeğini alıyor, evinin yoluna koyuluyor. Kimse kimseye laf etmiyor, kötü söz söylemiyor. Oruçlu olduğu takatsizliklerinden belli olan garsonlar sabırla siparişleri hazırlıyorlar. Ramazan Londra’da akıp geçiyor.